16 Eylül 2010 Perşembe

Yine yeniden çiftlik

Bu sefer bambaşka bir organik çiftlik anlatacağım size. Başlangıcı ta 1970lere dayanan bir ev: dönemin çevre hereketinden oldukça etkilenmiş bir kadınla bir adam evlenmeye karar verirler ve yaşamlarını bir çiftlikte geçirmek için kolları sıvarlar. Uzun araştırmalar sonucunda hem orman arazisi hem mera içerecek bir çiftliğe sahip olurlar. Hayvanlarla sebzelerle geçen yılların ardından günümüze kadar gelenlerse 4 kız çocuk, onlarla beraber can bulmuş 6 erkek torun ve gelecek için kurulan envai çeşit hayal.Çiftlik başından beri ekolojik tarım ilkeleri üzerine kurulu olmuş. Çiftlik sahibesi kimyasal kullanmayı asla düşünmediğini, bunu asla yapamayacağını çok içten bir şekilde anlattı. Detaylı bir şekilde araziyi inceleme fırsatı bulduk; çocukların koşturduğu, kahkahaların çınladığı ve hayvanların dolandığı bir geniş aile (Norveç'te pek rastlanmayan) resmini gözümüzde canlandırma fırsatımız oldu.

Tabi gerçekte her şey bu kadar güzel olmuyor. İlk başlarda, mera arazisi yakınlarında bulunan sebze bahçesinde minyatür sebzeler yetiştirip bunları satarak gelir elde ediyorlarmış ama büyük bir şirketin kendi ürünlerini yerel pazara sokmasıyla bundan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Bunları yaparken süt üretimine de başlamışlar ama aynı şekilde büyük şirketler yüzünden (aslında Norveç'te neredeyse bütün süt üretimi tek bir şirketin elinde) buna da son vermişler. Şu an inekler sadece et üretimi için yetiştiriliyor. Bir de koyunlar var. Bunlar ise deri ve yünleri için yetiştiriliyor. Çiftlik sahibesi derilere Anadolu'da sıkça rastladığımız kalıp baskılarla viking desenleri geçiriyor ve bunları örtü, halı ya da giysi olarak satıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder